Diğer Haberler
Geleneksel Aşçı Ceketi Giyme Töreni
COST Aksiyonuna Atanma Başarısı
Dil Değerlendirmede Yenilikçi Uygulamalar
Giresun Üniversitesi, Mersin / Üniversite Tanıtım Günleri'nde
Bağımlılıkla Mücadele Yöntemleri Paneli
Bulancak Kadir Karabaş UBYO Hamsi Şenliği
Öğrenci Toplulukları Tanıtımı Etkinliği
Fındık Tarımında Yapay Zekâ ve Teknoloji Kullanımının Yol Haritasının Belirlenme...
Haberler
6
TEMMUZ
2023
Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi mezuniyet töreni, 5 Temmuz 2023 Çarşamba günü, Güre Yerleşkesi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda düzenlenen törenle gerçekleştirildi.
Törende ilk olarak söz alan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Ağar, “Bugün 57 öğrencimizi daha dünya sağlık ordusuna ve ülkemizin sağlık ordusuna devrediyoruz. Artık öğrencilikleri bitiyor. 18 yıllık bu yoğun çalışma meyvesini veriyor ve artık hekim olarak yeni bir başlangıca adım atıyorsunuz. Bu emek isteyen bir başarı ve bu başarıdan dolayı sizleri tebrik ediyorum. Her başarının arkasında adı geçmeyen kahramanlar vardır. Sizin bu başarınızın arkasında da aslında bu başarının gizli ortakları, aileleriniz olduğunu biliyorum. Arabasını değiştirmeyen, evinin eşyasını değiştirmeyen ama sizin eğitiminizi önceleyip her şeyi size yönlendiren o ailelerin emeğini burada zikretmeden geçersek haksızlık etmiş oluruz. Ben kurumum adına ve sizler adına ailelerinize şükranlarımı iletmek istiyorum. İyi ki varsınız ve iyi ki böyle pırıl pırıl gençler yetiştirdiniz. Var olun, sağ olun. Bu başarının bir görünmez kahramanı da hocalarımız. Lise öğrencisini alıp gerçek bir sihirle hekime dönüştüren hocalarımız. Bilgi birikimini esirgemeden sizlere aktararak hiçbir şey bilmeden gelen, sadece matematik, fen sorusu çözdüğü için gelen çocuklardan insan hayatı kurtaracak hekimler çıkaran hocalarımız… Bu emekleriniz bizler için çok ama çok değerli. Ben mezun olan genç hekimlerimiz ve onların aileleri adına sizlere şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki bizimlesiniz. Genç hekimlerimize burada son konuşmamı yaparken onlara bazı tavsiyeler vermek istiyorum. Arkadaşlar bilginin ve çok kabul görmüş yaygın davranışların bile artık güncelliğini yitirdiği bir çağda yaşıyoruz. Her gün yeni bir bilginin ortaya çıktığı ve çok çabuk yenilendiği bir dönemden geçiyoruz. Bizim öğrencilik dönemlerimizde servet değerinde olan ders kitapları ve notlar artık aynı değeri taşımıyor. Hatta beş yıldan daha eski kitapları kaynak kitap olarak göstermiyoruz. Şüphesiz bütün alanlarda bilgiler güncelleniyor ama tıp fakültelerinde bu daha hızlı seyretmektedir. Dolayısıyla sizin kendinizi güncellenmeniz bir tercihten daha çok zorunluluk haline gelmiştir. Telefonunda, bilgisayarındaki programları güncelleyen sizler bilgi dağarcığınızı güncellemez, mezun olduğunuz bilgilerle yola devam etmeye çalışırsanız aksi bir durum oluşur. Onun için sürekli dünyayı takip ederek kendinizi güncellemek zorunda olduğunuzu hatırlatmak istiyorum. Bir başka tavsiyem ise, yeni bir çalışma ortamına geçeceksiniz. Verimli, huzurlu ve başarılı bir şekilde çalışmanın en önemli şartı sizin gibi düşünmeyen, sizin gibi yaşamayan insanların çalışma ve yaşam tarzlarına verdiğiniz önemden geçmektedir. Size asimetrik gelen düşünceleri eğer reddederseniz yararlanma şansını sıfırlamış olursunuz. Unutmayalım asimetrik düşünceleri dinlerken bazen düşüncemizde ne kadar doğru olduğumuzu bazen de yanlışlarımızı buluruz. Sizin gibi düşünmeyen herkesle çalışma barışı ve huzuru içerisinde çalışmak durumundasınız. Lütfen bunu unutmayın. Son tavsiyem ise yeni çalışma ortamında bir hekim, belki de bir yönetici olarak görev yapacaksınız. İlk yapmanız gereken şey hedef ve önceliklerinizi ortaya koymaktır. Bunun için de ilk adım vizyondur. Vizyonu olmayan, sığ, kalıplaşmış vizyonlara sığınan kişilerin dinamik, etkin bir performans ortaya koymaları mümkün değildir. Bu bağlamda tıpta dünyanın nereye gittiğini takip etmek durumundasınız.” diyerek sözlerini noktaladı.
“Hekimlik Tarihin Her Döneminde Saygın Bir Meslek Olmuştur”
Akabinde söz alan Rektörümüz Prof. Dr. Yılmaz Can ise, hekimliğin tarihin her döneminde çok saygın bir meslek olduğunu vurgulayarak, “İnsan için en önemli değer sağlıktır. Hatta bizde biz söz vardır her şeyin başı sağlık denir. Sağlık olmayınca hiçbir şeyin tadı yoktur. Dolayısıyla acılarımızı, ağrılarımızı dindiren, bizleri tedavi edip bizlere şifa dağıtan hekimler elbette saygın olacaktır. Hepinizin malumu olduğu üzere aileler çocuklarının en azından birinin hekim olmasını arzu ederler. Bugün yolda lise seviyesinde öğrencilerimizi çevirip sorsak çoğu doktor olmak ister. Aslında bunlar bu mesleğin saygınlığının da bir göstergesidir. Yakın zamanda biliyorsunuz bir salgın yaşadık. Dünya olarak çok acılar çektik ve bizi bu dönemde ayakta tutan sağlık ordusu oldu. Onların adeta kaşına gözüne baktık ve onların tavsiyelerine, yönlendirmelerine uyduk. Ben bu vesileyle çocuklarım okusun diye büyük özveride bulunan, onların üzerine titreyen, yemesinden içmesinden giyim kuşamından keserek onları yetiştiren velilerimizi kutluyorum. Değerli anne ve babalar 6 yıllık bir eğitimin ardından çocuklarınız bugün mezun oluyorlar. Emeğinizi boşa çıkarmadılar. Çalıştılar, gayret ettiler ve başardılar. Çocuklarınızla iftihar edebilirsiniz. Biz de üniversite olarak hem sizlerle hem de çocuklarınızla iftihar ediyoruz. Ben çocukları için büyük emekler ortaya koyan değerli anne ve babaları saygıyla, şükranla selamlıyorum. Bu gençleri iyi birer hekim olarak hazırlayan saygıdeğer hocalarım, size emanet edilen gençleri adeta bir cevher gibi işlediniz. Onları bilgi, beceri ve tecrübe ile donattınız. Onları birer genç hekim kıldınız. Şimdi sizin taktığınız kanatlara hayata atılacaklar ve tıpkı sizin gibi onlar da şifa dağıtacaklar. Sizleri kutluyorum ve saygılarımı sunuyorum. Sevgili gençler, zorlu bir eğitimin sonuna geldiniz. Az önce dekan hocam da söyledi tıp alanında yaşanan teknolojik gelişmeler sizi çok yakından ilgilendiriyor. Eğitiminiz bitti ama tıp alanındaki eğitiminiz hayat boyu devam edecek. Aksi taktirde eksik kalırsınız. Sizi yeni hayatınıza sevgiyle uğurluyorum. Biz üniversite olarak her daim arkanızdayız. Sizin başarılarınız bizi mutlu edecektir. Yolunuz, bahtınız açık olsun, Mevla yardımcınız olsun.” dedi.
Konuşmaların ardından Üniversitemiz Devlet Konservatuarı öğretim üyelerinin hazırladığı müzik dinletisi ile devam eden törende mezun öğrenciler diplomalarını, Üniversitemiz protokolünün ve hocalarının ellerinden aldılar. Mezuniyet töreni, doktorlarımızın hep birlikte Hekimlik Andı'nı okumaları ve hatıra fotoğrafı çektirmeleriyle sona erdi.
Törende ilk olarak söz alan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Ağar, “Bugün 57 öğrencimizi daha dünya sağlık ordusuna ve ülkemizin sağlık ordusuna devrediyoruz. Artık öğrencilikleri bitiyor. 18 yıllık bu yoğun çalışma meyvesini veriyor ve artık hekim olarak yeni bir başlangıca adım atıyorsunuz. Bu emek isteyen bir başarı ve bu başarıdan dolayı sizleri tebrik ediyorum. Her başarının arkasında adı geçmeyen kahramanlar vardır. Sizin bu başarınızın arkasında da aslında bu başarının gizli ortakları, aileleriniz olduğunu biliyorum. Arabasını değiştirmeyen, evinin eşyasını değiştirmeyen ama sizin eğitiminizi önceleyip her şeyi size yönlendiren o ailelerin emeğini burada zikretmeden geçersek haksızlık etmiş oluruz. Ben kurumum adına ve sizler adına ailelerinize şükranlarımı iletmek istiyorum. İyi ki varsınız ve iyi ki böyle pırıl pırıl gençler yetiştirdiniz. Var olun, sağ olun. Bu başarının bir görünmez kahramanı da hocalarımız. Lise öğrencisini alıp gerçek bir sihirle hekime dönüştüren hocalarımız. Bilgi birikimini esirgemeden sizlere aktararak hiçbir şey bilmeden gelen, sadece matematik, fen sorusu çözdüğü için gelen çocuklardan insan hayatı kurtaracak hekimler çıkaran hocalarımız… Bu emekleriniz bizler için çok ama çok değerli. Ben mezun olan genç hekimlerimiz ve onların aileleri adına sizlere şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki bizimlesiniz. Genç hekimlerimize burada son konuşmamı yaparken onlara bazı tavsiyeler vermek istiyorum. Arkadaşlar bilginin ve çok kabul görmüş yaygın davranışların bile artık güncelliğini yitirdiği bir çağda yaşıyoruz. Her gün yeni bir bilginin ortaya çıktığı ve çok çabuk yenilendiği bir dönemden geçiyoruz. Bizim öğrencilik dönemlerimizde servet değerinde olan ders kitapları ve notlar artık aynı değeri taşımıyor. Hatta beş yıldan daha eski kitapları kaynak kitap olarak göstermiyoruz. Şüphesiz bütün alanlarda bilgiler güncelleniyor ama tıp fakültelerinde bu daha hızlı seyretmektedir. Dolayısıyla sizin kendinizi güncellenmeniz bir tercihten daha çok zorunluluk haline gelmiştir. Telefonunda, bilgisayarındaki programları güncelleyen sizler bilgi dağarcığınızı güncellemez, mezun olduğunuz bilgilerle yola devam etmeye çalışırsanız aksi bir durum oluşur. Onun için sürekli dünyayı takip ederek kendinizi güncellemek zorunda olduğunuzu hatırlatmak istiyorum. Bir başka tavsiyem ise, yeni bir çalışma ortamına geçeceksiniz. Verimli, huzurlu ve başarılı bir şekilde çalışmanın en önemli şartı sizin gibi düşünmeyen, sizin gibi yaşamayan insanların çalışma ve yaşam tarzlarına verdiğiniz önemden geçmektedir. Size asimetrik gelen düşünceleri eğer reddederseniz yararlanma şansını sıfırlamış olursunuz. Unutmayalım asimetrik düşünceleri dinlerken bazen düşüncemizde ne kadar doğru olduğumuzu bazen de yanlışlarımızı buluruz. Sizin gibi düşünmeyen herkesle çalışma barışı ve huzuru içerisinde çalışmak durumundasınız. Lütfen bunu unutmayın. Son tavsiyem ise yeni çalışma ortamında bir hekim, belki de bir yönetici olarak görev yapacaksınız. İlk yapmanız gereken şey hedef ve önceliklerinizi ortaya koymaktır. Bunun için de ilk adım vizyondur. Vizyonu olmayan, sığ, kalıplaşmış vizyonlara sığınan kişilerin dinamik, etkin bir performans ortaya koymaları mümkün değildir. Bu bağlamda tıpta dünyanın nereye gittiğini takip etmek durumundasınız.” diyerek sözlerini noktaladı.
“Hekimlik Tarihin Her Döneminde Saygın Bir Meslek Olmuştur”
Akabinde söz alan Rektörümüz Prof. Dr. Yılmaz Can ise, hekimliğin tarihin her döneminde çok saygın bir meslek olduğunu vurgulayarak, “İnsan için en önemli değer sağlıktır. Hatta bizde biz söz vardır her şeyin başı sağlık denir. Sağlık olmayınca hiçbir şeyin tadı yoktur. Dolayısıyla acılarımızı, ağrılarımızı dindiren, bizleri tedavi edip bizlere şifa dağıtan hekimler elbette saygın olacaktır. Hepinizin malumu olduğu üzere aileler çocuklarının en azından birinin hekim olmasını arzu ederler. Bugün yolda lise seviyesinde öğrencilerimizi çevirip sorsak çoğu doktor olmak ister. Aslında bunlar bu mesleğin saygınlığının da bir göstergesidir. Yakın zamanda biliyorsunuz bir salgın yaşadık. Dünya olarak çok acılar çektik ve bizi bu dönemde ayakta tutan sağlık ordusu oldu. Onların adeta kaşına gözüne baktık ve onların tavsiyelerine, yönlendirmelerine uyduk. Ben bu vesileyle çocuklarım okusun diye büyük özveride bulunan, onların üzerine titreyen, yemesinden içmesinden giyim kuşamından keserek onları yetiştiren velilerimizi kutluyorum. Değerli anne ve babalar 6 yıllık bir eğitimin ardından çocuklarınız bugün mezun oluyorlar. Emeğinizi boşa çıkarmadılar. Çalıştılar, gayret ettiler ve başardılar. Çocuklarınızla iftihar edebilirsiniz. Biz de üniversite olarak hem sizlerle hem de çocuklarınızla iftihar ediyoruz. Ben çocukları için büyük emekler ortaya koyan değerli anne ve babaları saygıyla, şükranla selamlıyorum. Bu gençleri iyi birer hekim olarak hazırlayan saygıdeğer hocalarım, size emanet edilen gençleri adeta bir cevher gibi işlediniz. Onları bilgi, beceri ve tecrübe ile donattınız. Onları birer genç hekim kıldınız. Şimdi sizin taktığınız kanatlara hayata atılacaklar ve tıpkı sizin gibi onlar da şifa dağıtacaklar. Sizleri kutluyorum ve saygılarımı sunuyorum. Sevgili gençler, zorlu bir eğitimin sonuna geldiniz. Az önce dekan hocam da söyledi tıp alanında yaşanan teknolojik gelişmeler sizi çok yakından ilgilendiriyor. Eğitiminiz bitti ama tıp alanındaki eğitiminiz hayat boyu devam edecek. Aksi taktirde eksik kalırsınız. Sizi yeni hayatınıza sevgiyle uğurluyorum. Biz üniversite olarak her daim arkanızdayız. Sizin başarılarınız bizi mutlu edecektir. Yolunuz, bahtınız açık olsun, Mevla yardımcınız olsun.” dedi.
Konuşmaların ardından Üniversitemiz Devlet Konservatuarı öğretim üyelerinin hazırladığı müzik dinletisi ile devam eden törende mezun öğrenciler diplomalarını, Üniversitemiz protokolünün ve hocalarının ellerinden aldılar. Mezuniyet töreni, doktorlarımızın hep birlikte Hekimlik Andı'nı okumaları ve hatıra fotoğrafı çektirmeleriyle sona erdi.
