Sağlık Hizmetleri MYO’da Dış Paydaşlarla Kalite ve Akreditasyon Toplantısı
Dünya Çocuk Hakları Günü’ne İthafen Çocuk Hakları Sergisi
Çocuk Hakları Paneli ve Resim Sergisi
Diş Hekimliği Fakültesi Beyaz Önlük Giyme Töreni
Eğiticilerin Eğitimi ve Sertifika Programı
2024 Yılı 5. Dönem İlkyardımcı Eğitimi Başarıyla Tamamlandı
TÜBİTAK ARDEB Destek Programları Tanıtım Etkinliği Gerçekleştirildi
Yaylacılık ve yayla kültürü üzerine 5 ülke ve 25 Üniversiteden 133 akademisyenin katıldığı sempozyumun açılış programı, 26 Eylül 2019 Perşembe günü Güre Yerleşkesi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda yapıldı.
Eğitim Fakültesi akademisyenlerinden Öğr. Gör. Şenol Sancak’ın sunumunu yaptığı program, Öğr. Gör. Gökhan Hamzaçebi, Mustafa Kumaş, Hüseyin Ünay, Umut Yüksel ve Yasemin Usta’nın, birbirinden güzel türkülerini seslendirdikleri müzik dinletisiyle başladı.
Daha sonra kürsüye çıkan Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nazım Kuruca, sempozyum fikrinin nasıl ortaya çıktığını ve hazırlık aşamasında neler yapıldığını dinleyicilere aktardı. Sayın Kuruca’nın akabinde kürsüye çıkan Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cin, konuşmasına sempozyuma katılım sağlayan misafirlere teşekkür ederek başladı. Türkiye’de ve dünyada birçok alanda bilimsel toplantı yapıldığını fakat yayla ve yaylacılık konularında çok az çalışma olduğunu dile getiren Mustafa Cin, katılımcı sayısına ve katılımcıların alanlarına bakıldığında GRÜ’de yapılan bu sempozyumun, yaylacılık kültürünü farklı yönleriyle irdeleyen önemli bir çalışma olarak ortaya çıktığını söyledi.
Programda konuşan Türk Ocağı Genel Başkanı Mehmet Öz de konuşmasına salonu selamlayarak başladı. Karadeniz’e daha önce de geldiğini ve bölgenin coğrafi güzelliklerini yakından tanıma fırsatı bulduğunu söyleyen Sayın Öz sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Özellikle Orta Karadeniz tarihi üzerine araştırma yapmış bir akademisyenim. aynı zamanda bu meseleleri hem özel hayatında hem de akademik hayatında yakından bilen bir insanım… Çağ, zaman değişiyor. Bizim Anadolu coğrafyası olarak çok derin bir tarihimiz ve kültürümüz var. Bir de günümüzde yaşanan bir takım problemlerimiz var… Geçmişten getirdiğimiz bir takım değerlerimizi bu çağın meydan okumaları karsısında, bu çağın problemleri karşısında geleceğe nasıl taşıyacağımız, hangilerini taşıyacağımız ve bunlardan nasıl istifade ederek kimliğimizi yenileyerek yeniden doğacağımız çok önemli bir problemdir. Yaylacılık meselesi de bununla ilgilidir. Türk Milletinin tarihine konar göçer hayat tarzının çok önemli bir yeri vardı. Bu aynı zamanda bir bozkır medeniyetidir. Yani atlı göçebelerin ve konar göçerlerin ortaya koydukları medeniyeti küçümsemek hafifsemek doğru değildir… Bakıldığında, konar göçerler ekonomik hayata da toplumsal hayata da kültürel hayata da çok büyük katkıda bulunmuşlardır.”
Sempozyumda yaylacılık ve yayla kültürü başlığı altında; turizm, çevre ve hayvancılık başta olmak üzere bir çok konunun ele alınacağını, katılımcı bilim insanlarından önemli değerlendirmeler dinleyeceklerini ifade eden Mustafa Öz, sempozyumun düzenlenmesine katkı sağlayan Giresun Üniversitesi başta olmak üzere tüm kişi ve kurumlara teşekkür ederek sözlerini noktaladı.
Daha sonra kürsüye çıkan Rektörümüz Prof. Dr. Yılmaz Can, salondaki katılımcıları selamlayarak konuşmasına başladı. GRÜ hakkında genel bilgiler veren Rektörümüz, sözlerine şu şekilde devam etti: “Yaylacılık ve yayla kültürü, kültür varlığımızın önemli bir unsurudur. Ben de eski Türk şehirciliğiyle uğraşmış biriyim. Eski Türklerde yazın yaylaklarda kışın ise kışlaklarda konaklandığını biliyoruz. Orhun yazıtlarında da yaylak tabirinin geçtiğini biliyoruz. Bu sempozyumun kültürel varlığımızın tespiti, tescili ve gelecek nesillere aktarımı noktasında önemli bir hizmet olacağını düşünüyorum.
Sempozyum dolayısıyla Üniversitemize, şehrimize gelen bütün misafirlerimizi burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum. Etkinliğin düzenlenmesine katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Sempozyumun Giresun’umuza bilim dünya, kültür dünyamıza, üniversitemize hayırlar getirmesini, katkılar sunmasını diliyor ve hepinizi tekrar hürmetle selamlıyorum.
Rektörümüzün ardından Giresun Vali Yardımcısı Mehmet Fikret Çavuş da kısa bir teşekkür konuşması yaptı. Yaylacılığın kendine has bir ekosisteminin olduğunu ve bu ekosistemin muhafazasının büyük önem taşıdığını söyleyen Sayın Çavuş, yaylacılıkla ilgili yapılacak tüm çalışmalarda bu hususa dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Sempozyumun çağrılı konuşmacılarından Pr. Dr. Emir Nuhanoviç’in müzik ve kültür ilişkisine temas eden konuşmasının ardından, plaket töreniyle açılış programı sona erdi.
İlk gün öğleden sonra gerçekleşen ve Prof. Dr. Metin Akar’ın moderatörlüğünü yaptığı sempozyumun açılış oturumunda; Prof. Dr. Ali Çelik, Prof. Dr. İhsan Bulut ve Prof. Dr. Serkan Doğanay, yayla ve yaylacılık kültürüne dair çalışmalarını dinleyicilerle paylaştılar.
Açılış oturumunun ardından eş zamanlı olarak dört salonda devam eden sempozyumda akademisyenler, yaylacılık ve yaylacılık kültürünü farklı bakış açılarıyla değerlendirdikleri sunumlar yaptılar.
Sempozyuma; Rektörümüz Prof. Dr. Yılmaz Can, Giresun Belediye Başkan Vekili Dr. Hasan Yılmaz, Giresun Vali Yardımcısı Mehmet Fikret Çavuş, Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güven Özdem, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, üniversitemiz akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı.