Haberler
Giresun Üniversitesi Mühendislik fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet APAYDIN, 10 Mayıs 2024 tarihinde Güre Yerleşkesi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda “Yeni Meteorolojik Kayıtların Katkısıyla Giresun’da İklim Analizi ve İklim Değişimine İlişkin Bazı Göstergeler” başlıklı bir konferans verdi.      
Apaydın, konferansta Giresun ilinde son  10-15 yıl içinde kurulan meteoroloji istasyonlarından elde edilen verilerle iklimin genel karakterini analiz ederek, daha önce çeşitli araştırıcılar ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından az sayıdaki ve seyrek meteoroloji istasyonlarına ait verilere dayanarak yapılan analizlerden ve  çizilen sınırlardan farklı hususlar olduğuna dikkat çekerek yağış, sıcaklık ve nem dağılımında yerel ve bölgesel farklılıklara ve bunların nedenlerine değindi. Buna göre Giresun’da yağış, sıcaklık ve nem parametrelerine göre Sahil şeridi bölgesi, Sahile bakan iç bölge ve Kelkit havzası bölgesi olmak üzere üç alt iklim bölgesinden söz edilebileceğini belirten Apaydın,  Sahil şeridi alt bölgesinin en fazla 30 km genişlikte ve 0-500 kotları arasında olduğunu, orta ve doğusunun (Eynesil-Görele, Tirebolu, Çanakçı-Doğankent-Yağlıdere arasındaki bölge) çok yüksek yağışlı (1200-2250 mm), çok nemli, batısının (Keşap-Giresun-Piraziz arası) yüksek yağışlı (1000-1200 mm) ve nemli ılıman iklime sahip olduğunu, Sahile bakan iç bölgenin  500-3300 kotları arasında (doğuda Sis Dağı’nın batı yamaçlarından başlayarak batıda Dereli-Kümbet-Tamdere-Kovanlık’a kadar olan ve Giresun dağlarının zirvelerine kadar uzanan iç bölge), orta yağışlı (700-1000 mm), nemli, sahile göre serin ılıman iklime sahip olduğunu, Kelkit havzası alt bölgesinde ise düşük yağış (350-800 mm), orta-düşük nem, yaz-kış sıcaklık farkları belirgin, yazı nispeten sıcak, kışı soğuk, karasal iklimin söz konusu olduğunu ifade etti. Apaydın eski yağış haritalarında sahil şeridi alt bölgesinin batı kesiminin yüksek yağışlı (1000-1200 mm/yıl)  doğu kesiminin ise daha düşük yağışlı (600-1000 mm/yıl) şeklinde gösterildiğini, ancak il ve ilçe merkezleri ile Ören, Sis Dağı, Sınırköy, Yivdincik, Kümbet, Yavuzkemal, Tamdere, Kovanlık, Serpin Yaylası gibi farklı kot ve lokasyonlarda yeni kurulan otomatik istasyonların sayesinde geçmişe göre daha hassas ve daha doğru haritaların oluşturabildiğini vurguladı. Yeni kurulan istasyonlara ait verilerin topluca değerlendirilmesiyle Sahil şeridi alt bölgesinin batı kesime göre daha yüksek yağışa sahip olduğunu, doğu kesimde sahildeki çok yüksek yağışın iç kesimlere doğru özellikle vadiler boyunca yayıldığını, batı kesimde ise sahildeki yüksek yağışın iç kesimlere fazla ilerleyemediğini, örneğin Giresun ve Bulancak’ta 1000 mm’nin biraz üzerinde olan yıllık ortalama yağışın Dereli’de ve Kovanlık’ta 900 mm’nin altına düştüğünü vurgulayan Apaydın, konuşmasında “Sahile bakan iç bölgede alçak kotlardan yüksek kotlara doğru yağışın ve sıcaklığın azaldığını, Kelkit havzası içindeki Şebinkarahisar, Alucra, Çamoluk bölgesinde kot yükseldikçe yağışın ve nemin arttığını, sıcaklığın ise azaldığını görmekteyiz” dedi. Ayrıca, “bu değerlendirmelerin yeni kurulan istasyonlarda alınan son on yıllık kayıtlara göre yapıldığını, zaman ilerledikçe ve veriler uzun yıllara yayıldıkça daha sağlıklı bulgular elde edilebileceğini, ayrıca iklim değişimi de göz önüne alınarak gelecekte farklı sonuçlara varılmasının da muhtemel olduğunu bilmemiz gerekir” diye de ekledi.
Apaydın konuşmasında Giresun’da sahil bölgesindeki ılıman iklimi temsil eden Giresun meteoroloji istasyonunda 1929, Kelkit havzasındaki karasal iklimi temsil eden Şebinkarahisar meteoroloji istasyonunda 1964 yılından beri ölçümler yapıldığını ifade ederek bu istasyonlarda yağış,  hava sıcaklığı, nem, kar yüksekliği, kar yağışlı günler,  kar örtülü günler, toprak sıcaklığı, deniz suyu sıcaklığı (Giresun’da), olay bazlı şiddetli yağış  sayısı gibi birçok parametrenin zamanla değişimlerini grafiklerle gözler önüne sererek aşağıdaki sonuçlara varmıştır.
Giresun’da;
1. Yıllık yağış azalmamakta, hatta biraz artma eğiliminde, ancak son yıllarda geçmişe göre daha düzensiz,
2. Şiddetli yağış sayısı son 20 yılda ortalamanın üzerinde,
3. Kar yüksekliği 2006’dan sonra ortalamadan daha düşük (yıllık toplam kar yüksekliği uzun yıllar ortalaması olan 36 cm’den 26 cm’ye düşmüş),
4. Hava sıcaklığı ve deniz suyu sıcaklığı son 25-30 yıllık dönemde belirgin bir şekilde artış eğiliminde,
5. Toprak sıcaklığı yatay ve dalgalı seyretmekte, ancak son 20 yılda ortalamanın üzerinde seyretmekte,  
6. Nispi nemde (bağıl nem) 1988’den itibaren bir azalma var, ancak son iki yılda hafif bir yükselme söz konusu.
Şebinkarahisar’da;
1. Yıllık yağış son 10-15 yılda azalma eğiliminde,
2. Kar yüksekliği 1995-2012 arasında belirgin bir şekilde düşüşte, ortalamadan %27 daha düşük, ancak 2012 sonrasında ölçüm yapılmamış, sonrasını bilemiyoruz,
3. Hava sıcaklığında artış 90’ların ortalarından itibaren belirgin (hem ortalama, hem de Ağustos ve Ocak sıcaklığı),
4. Toprak sıcaklığı son 20 yılda ortalamalarda ve üzerinde,
5. Nispi nemde 90’lardan itibaren bariz azalma eğilimi var (son 5-6 yılda artma eğilimi olmakla birlikte)

Prof. Dr. Ahmet Apaydın konuşmasının sonunda, özet olarak Giresun’un Doğu Karadeniz Havzası’na giren kuzey bölgesinin sahilinde yıllık toplam yağışın son yıllarda azalmadığını ancak yıldan yıla düzensizleştiğini, hava, toprak ve deniz suyu sıcaklığının son 20-25 yılda artış eğiliminde olduğunu ve ayrıca sel ve taşkınlara neden olan şiddetli yağışların son 20 yılda geçmişten ve ortalamadan fazla olduğunu,  Kelkit havzasına giren bölgede ise (Giresun Dağları’nın güneyi), yağışta ve bağıl nemde azalma, hava sıcaklığında ve toprak sıcaklığında artma söz konusu olduğunu ifade etti. Buna göre kuzeyde ısınmanın, güneyde ise ısınma ile birlikte kuraklaşmanın başlamış olduğunu görmek gerektiğine dikkat çekti. Konferans,  üniversite öğretim üyeleri, Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ve öğrenciler ile üniversite personelinin soru ve katkıları ile son değerlendirmeler yapılarak tamamlandı.