Her yıl yaz mevsiminin yolunu büyük heyecanlarla gözlüyoruz. Çünkü yaz mevsimi bizler için daha çok tatil, dinlence; deniz mevsimi demektir. Yaşantımızdan çıkmaya başlayan Kovid 19 pandemisinin yol açtı kısıtlamalar, geçtiğimiz iki yılı daha kontrollü ve tedbirli davranmamızı gerektirmişti. Bu kontrollü hayat deniz mevsimini de etkilenmişti. Bu yaz, elbette tedbirleri elden bırakmadan mevsimin tadını doyasıya yaşamayı arzuluyoruz. Çünkü yorucu ayların ardından, iyi bir tatil ve yaz dinlencesi hepimiz için özellikle sınavlara hazırlananlar başta olmak üzere, tüm öğrencilerimiz için doğal bir hak halini aldı. Kıyı coğrafyaya yerleşik biz Giresunlular denize ulaşımda oldukça şanslıyız. Üstelik Giresun Belediyesi’nin büyük yenileme ve iyileştirme çalışmaları ile Aksu Festivali haftasında açılışı yapılan 2 km uzunluğundaki Plajlar Bölgesi Projesi’nin hayata geçmesi ile kazanılan kaliteli ve nitelikli tesislerle, daha keyifli bir deniz sezonu Giresunluları bekliyor. Üç tarafı denizlerle çevrili eşsiz ülkemizde, havaların iyice ısınmasıyla birlikte serinlemek isteyenler denizlere koşarken, bu imkânı bulunmayanlar ulaşabildikleri kadar köylere, yaylalara, göletlere akın edecekler...
Deniz sezonunun açılması ile birlikte olası bir tehlike de gündemimize taşınacak... Denize ilgi duyanların aslında bildiği, ancak çoğunlukla yaşanmadıkça, başa gelmedikçe düşünemediği tehlike, denizlerdeki, tatlı sulardaki boğulmalar ve deniz kazaları tüm uyarılara rağmen yaz boyunca gündemimize taşınacak. Ülkemizde her yıl yaklaşık bin kişinin sularda boğularak yaşamını yitirdiği gözleniyor. Özellikle çocuk ve gençlerin denizlerdeki, göletlerdeki, su kanallarındaki boğulma haberleri hepimizi derinden yaralıyor. Denizlerimizin yapısı, tanımadığımız kıyılar, özellikle yüzme kurallarını bilmemek, hem yetişkinler hem çocuklar hem de gençler için ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.
Suda boğulma olaylarının önemli bir bölümünü bizi de yakından ilgilendiren denizlerimizdeki çeken akıntılar oluşturuyor. Genelde Karadeniz sahillerinde görülen ve aslında bir doğa olayı olan güçlü (rip) akıntılar yaşamsal bir tehlikedir. Ülkemiz kıyılarının karakteristik yapısı gereği daha çok Karadeniz’e özgü olan, özellikle rüzgârlı ve dalgalı havalarda sıkça görülen ve çok kuvvetli akıntılar olarak bilinen çeken akıntılar, sığ sudan derin suya hareket eden, fırtınalı havalarda dalga yüksekliği arttıkça gücü de artan, çok iyi yüzme bilenlerin dahi karşı koyamayacağı bir doğa olayıdır. Çeken akıntılar sabit, gezici ve ani oluşan akıntılar olmak üzere üç türe ayrılmaktadır. Karadeniz kıyıları, kıyılarının özelliği ve özellikle olumsuz hava koşullarında bu üç akıntı türünden birini oluşturma gizini taşımaktadır.
Doğu Karadeniz sahillerinin hangi noktalarında çeken akıntıların sıklıkla görülmekte olduğu tam olarak kestirilemiyor. Bu nedenle, her sahil şeridi dalgalı ve rüzgârlı havalarda risk ve tehlike oluşturabiliyor. Özellikle sahillerimizin kumsal, çakıllı veya kayalık yapılı kıyılarında, ayrımsız her rüzgârlı hava ve dalgalı deniz olası bir tehlikelidir. Sadece çeken akıntının oluştuğu kıyılar değil, çeken akıntı kadar etkili olan güçlü dalgalarda kıyılarımız için bir tehlikedir. Uzmanlar, kıyılarını çok iyi tanımadığımız yerlerde, özellikle dalga yüksekliği diz seviyesini geçen ve dalga akıntısı güçlü olan havalarda denize girilmesini tehlikeli buluyorlar. Bu bilgiler ışığında, güvenli ve tehlikesiz bir deniz mevsimi için hayati önem taşıyan aşağıdaki hususların bilinmesini ve unutulmamasını dileyerek, yurttaşlarımızı sudaki tehlikeye karşı dikkatli ve tedbirli olmaya çağırıyor, her yıl olduğu gibi aşağıdaki bilgileri bir görev ve sorumluluk anlayışı ile paylaşıyoruz.
Denizdeki boğulma tehlikesine karşı alınması gereken koruyucu önlemler şunlardır:
- Öncelikle, yüzme bilmiyorsanız yalnız başınıza ve ekipmansız denize girmeyin.
- Denize girmek için ruhsatlı plaj işleten, cankurtaran ve ilkyardım dahil her türlü güvenlik önlemi alınmış tesisleri tercih edin.
- Yüzme bilseniz dahi tehlikenin yüksek olduğu dalgalı ve rüzgârlı havalarda kesinlikle suya girmeyin.
- Çocuklarınızı denizdeyken gözlerinizi onlardan ayırmayın. Su içindeki çocuğunuza sırtınızı döndüğünüzde, 2 saniyenin bile çok uzun bir zaman dilimi olduğunu unutmayın!
- Çocuklarınızla sudayken, su yüzeyinde kalmanızı sağlayacak can yeleği, can simidi gibi kurtarıcı malzemeler bulundurmayı ihmal etmeyin.
- Suda oyun da olsa şaka yapmayın, özellikle yüzme bilmeyenleri suya itmeyin.
- Derinliğini bilmediğiniz sulara atlamayın. 2 metreden düşük derinliği olan suların omurga kırığı gibi ağır veya ölümle sonuçlanabilecek kazalara yol açabileceğini unutmayın.
- İyi yüzücü değilseniz, kumsal kıyılardan açıklara doğru yürürken kumların ayaklarınız altından kaydığını veya göçtüğünü fark ederseniz o sudan çıkın. (Not: Birçok boğulma vakasının özellikle bu nedenden kaynaklandığı gözlenmiştir.)
- Çeken akıntının ve/veya dalganın güçlü olduğu günlerde kesinlikle denize girmeyin. Bugünlerde yapılan resmi duyuruları ve tesislerin genel uyarlarını önemseyin, dikkate alın.
- Karadeniz sahilleri için büyük tehlike olan çeken akıntılara karşı önlemleri içeren aşağıdaki hususları titizlikle okuyun ve unutmayın.
Tüm bunlara dikkat etmenize rağmen çeken akıntı veya dalgaya kapılırsanız:
- Sahile doğru yüzmeye çalışarak kendinizi yormayın.
- Akıntının sizi sürüklemesine bir süre izin verin.
- Akıntı zayıfladığında sahile değil, yanlara doğru (paralel), sağa veya sola yüzerek akıntıdan kurtulmaya çalışın.
- Akıntısız rotaya ulaştığınızda, kısa molalarla nefes alarak sahile doğru yüzmeye çalışın.
- Sahile yüzemeyecek durumdaysanız, su üzerinde sabit kalmayı çabalayın ve elinizi kaldırarak yardım isteyin.
- Bu sırada sakin olmalısınız. Enerjinizi verimli kullanıp, sakin kalmak ve panik içerisine girmemek hayatınızı kurtaracaktır.
- Çeken akıntı veya dalgaya kapılan kişinin yapacağı en yanlış hareket akıntıya ters yönde, akıntı kanalı içerisinde sahile doğru yüzmeye çalışmaktır. Bu şekilde kişi güçlü akıntının etkisi ile hem çok zorlanacak hem de kurtulamadığı için panik yapacaktır.
- Doğru davranış, akıntı çok güçlü ise kendinizi bir süre akıntıya bırakıp, akıntının zayıfladığı yerde sağa veya sola yüzerek akıntılı bölgeden uzaklaşmaktır. (Kaçış yönlerini gösteren grafiği dikkatle inceleyiniz.)
- Çeken akıntıya kapılan kişiyi bilinçsizce kurtarmaya çalışmak oldukça tehlikelidir. Çoğu kişi bu sırada hayatını kaybetmiştir. Çevreden yardım istemek, can simidi, can yeleği gibi ekipmanlarla yardım etmeye çalışmak daha güvenlidir.
- Deniz içerisinde elini kaldıran birini gördüğünüzde, bu kişinin yardıma ihtiyacı olabileceğini düşünün. Kişiyi sakin olması konusunda (ses, el-kol hareketleri vb. yollarla) uyararak, cankurtaran çağırın veya çevreden yardım isteyin.
- Cankurtaran yoksa can simidi, can yeleği, kurtarma ipi vb. deniz malzemeleri atarak yardım edin. Bu sırada öncelikle kendi güvenliğinizi sağlayın. Sakin, bilgili ve kendinize güveniniz varsa yardım edin. Telaşlı ve heyecanlı iseniz tehlikeye atılmayın, çevreden yardım isteyin.
- Deniz kıyafetlerinizin seçimine özen gösterin. Ağırlık yapacak kıyafetlerle denize girmenin tehlikeye işaret, boğulmaya neden olabileceğini asla unutmayın.
- Suda boğulmalarda ilkyardımın önemi oldukça büyüktür. İlkyardım yapabilmek için de ilkyardım eğitimi almalısınız.
- Akıntıya değil, yaşama tutunun; hayata can simidi olun.
Ertuğrul Yalçın
Giresun Üniversitesi Sivil Savunma Uzmanı