Diğer Haberler
Sağlık Hizmetleri MYO’da Dış Paydaşlarla Kalite ve Akreditasyon Toplantısı
Dünya Çocuk Hakları Günü’ne İthafen Çocuk Hakları Sergisi
Çocuk Hakları Paneli ve Resim Sergisi
Diş Hekimliği Fakültesi Beyaz Önlük Giyme Töreni
Eğiticilerin Eğitimi ve Sertifika Programı
2024 Yılı 5. Dönem İlkyardımcı Eğitimi Başarıyla Tamamlandı
TÜBİTAK ARDEB Destek Programları Tanıtım Etkinliği Gerçekleştirildi
Haberler
14
MART
2024
Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından “14 Mart Tıp Bayramı” münasebetiyle düzenlenen “14 Mart Tıp Bayramı ve Beyaz Önlük Giyme Töreni”, 14 Mart 2024 Perşembe günü, Güre Yerleşkesi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Tören, Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından oluşturulan müzik grubu Grup Asistoli’nin gerçekleştirdiği müzik dinletisiyle başladı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Ağar’ın açılış konuşmasıyla devam etti. Prof. Dr. Erdal Ağar konuşmasında, “14 Mart diğer mesleklerde olduğu gibi bir meslek yıl dönümü veya günü değildir. 14 Mart işgal güçlerine karşı duruşun timsalidir. 14 Mart işgal güçlerinden korkup sesini çıkaramayanların sesidir. 14 Mart manda isteyenlere karşı özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir veciz sözünün hayat bulmuş halidir. O yüzden 14 Mart’ı biz yalnızca hekimlerin bayramı olarak değil bütün Türk milletinin bayramı olarak kabul ediyoruz. 14 Mart’ı bize hediye eden tıbbiyelileri başta Tıbbiyeli Hikmet olmak üzere hepsini sizlerin huzurunda rahmetle, minnetle ve şükranla bir kez daha anıyorum. Bugün sizlerin beyaz önlük giyme töreni var. Sevgili öğrenciler, siz inanılmaz bir başarı elde ettiniz. 3,5 milyon öğrenci arasında ilk 27 bine girerek buraya gelmeye hak kazandınız. Bu başarınızdan ötürü sizleri tebrik ediyorum. Bu başarının mimari olan ailelerinize, sizler adına, devletim adına, kurumum adına şükranlarımı sunuyorum. Sevgili öğrenciler, biz sizleri sadece genç hekim adayları olarak görmüyoruz. Sizler, Türkiye’nin entelektüel değerisiniz. Hatta sadece bu ülkenin değil tüm insanlığın entelektüel değerisiniz. Onun için kendinizi bizim sizi gördüğümüz gibi daha değerli görmelisiniz. Bu dünyada her şey akıla ancak akıl da eğitime muhtaçtır. Sizin aklınızı biz bir hekim aklına çevireceğiz. Fakültemizde çok deneyimli hocalarımızla bir bunu başaracak güçteyiz. Bu bağlamda sizler de çok şanslısınız, kurum olarak bizler de çok şanslıyız. Ancak bunun belli şartları var. Einstein diyor ki; bir insanın zekâsı verdiği cevaptan çok sorduğu sorudan anlaşılır. Sizlerin derslere katılması, soru sorması hatta zaman zaman bizlerin size cevap veremeyip bunu araştırıp geri döneyim diyebileceğimiz kadar değerli sorular sormanızı bekliyorum sizden. Tüm insanlık tarihi biliyor ki hatalardan insanlık ders alıyor. 38 yıllık sinir bilimci olarak ben insan beyninin hatalardan öğrendiğini biliyorum. Ancak gelin görün ki tıpta pardon yoktur. Tıpta hatalardan öğrenmek mümkün değildir. Bu yüzden size düşen hocalarınızın bu değerli bilgi birikimini sadece derste değil ders dışında da rol model olarak kabul edip alabildiğinizi kadar bunu alabilmenizdir. Kendinizi okyanus kıyısına giden kişiler olarak görmelisiniz ve bu okyanustan bir damla da alabilirsiniz bir bardak da bir hat kurup ömür boyu o sudan da yararlanabilirsiniz. Benim sizlere tavsiyem bir hat kurun hocalarınızla ve hekimlik meslek hayatınız boyunca o sudan yararlanın. Sevgili öğrencilerimiz, bir şeye değinmeden geçmek istemiyorum. Gazi Yaşargil hocanın bir sözü vardır. Şöyle der; “Şu tabiatta her şeyin bir haysiyeti vardır. İnsanın, hayvanın hatta nesnelerin bile bir haysiyeti vardır ve olmalıdır.” Her mesleğin de tabii haysiyeti, erdemi vardır. Ancak hekimleri haysiyeti öyle bir şeydir ki Necip Fazıl’ın destan şiirinde söylediği gibi “Bir şey koptu içimden. Her şeyi tutan bir şey koptu.” İşte size sağlığını emanet eden, namusunu emanet eden insanların emanetine bir kez ihanet ederseniz sizin hekimlik mesleğinde ne kadar iyi olduğunuz anlamını kaybeder. Dolayısıyla hekimlik haysiyeti sizin meslek bilginizin üzerindedir.” ifadelerine yer verdi. Dekan Ağar, İngiliz şair Rudyard Kiplick’in bir şiirini okuyarak sözlerini tamamladı.
Tören, Tıp Fakültesi’nin etkin ve verimli bir şekilde görev yapmasına destek olan kurul ve komisyon üyelerine teşekkür belgelerinin takdim edilmesiyle devam etti.
Törende günün anlam ve önemine binaen bir konuşma gerçekleştiren Rektörümüz Prof. Dr. Yılmaz Can, “Hekimlik tarihin her döneminde saygın bir meslek olmuştur. Günümüzde de yine en saygın mesleklerden birisidir. Acılarımızı dindiren, yaralarımızı saran hekimlere saygı duymamamız mümkün değil. İnsanın dünyada neyi varsa feda etmekten imtina etmeyeceği tek konu sağlık konusudur. Sağlık söz konusu olduğunda insan her şeyini vermeye hazırdır. Bugün aynı zamanda 14 Mart Tıp Bayramı bu vesileyle tüm hekimlerimizin bayramını kutluyorum. Hekimlerimize ve ileride hekim olacak bütün adaylarımıza saygılarımı, şükranlarımı sunuyorum. Tıp Fakültemiz hem hekimlik eğitim veriyor hem de sağlık hizmeti veriyor. Bugün Sağlık Bakanlığı ile ortaklaşa işlettiğimiz hastanede yaklaşık 140 civarında hocamız sağlık hizmeti sunuyor. Bunu çok önemsiyoruz. Diş Hekimliği Fakültemizde de sağlık hizmeti sunulmaya başlandı. Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerimiz sundukları sağlık hizmetiyle halkımıza dokunan fakülteler ve bunun için çok kıymetliler. İnşaatı devam eden Tıp Fakültesi Morfoloji binası da inşallah tamamlanacak ve fakültemiz daha güçlü olarak hem eğitim çalışmalarını sürdürecek hem de Giresun halkına hizmet edecek.” diyerek sözlerini noktaladı.
Tören genç hekimlerin beyaz önlüklerini giymesi ve hatıra fotoğrafı çekimi ardından son buldu.
Tören, Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından oluşturulan müzik grubu Grup Asistoli’nin gerçekleştirdiği müzik dinletisiyle başladı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Ağar’ın açılış konuşmasıyla devam etti. Prof. Dr. Erdal Ağar konuşmasında, “14 Mart diğer mesleklerde olduğu gibi bir meslek yıl dönümü veya günü değildir. 14 Mart işgal güçlerine karşı duruşun timsalidir. 14 Mart işgal güçlerinden korkup sesini çıkaramayanların sesidir. 14 Mart manda isteyenlere karşı özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir veciz sözünün hayat bulmuş halidir. O yüzden 14 Mart’ı biz yalnızca hekimlerin bayramı olarak değil bütün Türk milletinin bayramı olarak kabul ediyoruz. 14 Mart’ı bize hediye eden tıbbiyelileri başta Tıbbiyeli Hikmet olmak üzere hepsini sizlerin huzurunda rahmetle, minnetle ve şükranla bir kez daha anıyorum. Bugün sizlerin beyaz önlük giyme töreni var. Sevgili öğrenciler, siz inanılmaz bir başarı elde ettiniz. 3,5 milyon öğrenci arasında ilk 27 bine girerek buraya gelmeye hak kazandınız. Bu başarınızdan ötürü sizleri tebrik ediyorum. Bu başarının mimari olan ailelerinize, sizler adına, devletim adına, kurumum adına şükranlarımı sunuyorum. Sevgili öğrenciler, biz sizleri sadece genç hekim adayları olarak görmüyoruz. Sizler, Türkiye’nin entelektüel değerisiniz. Hatta sadece bu ülkenin değil tüm insanlığın entelektüel değerisiniz. Onun için kendinizi bizim sizi gördüğümüz gibi daha değerli görmelisiniz. Bu dünyada her şey akıla ancak akıl da eğitime muhtaçtır. Sizin aklınızı biz bir hekim aklına çevireceğiz. Fakültemizde çok deneyimli hocalarımızla bir bunu başaracak güçteyiz. Bu bağlamda sizler de çok şanslısınız, kurum olarak bizler de çok şanslıyız. Ancak bunun belli şartları var. Einstein diyor ki; bir insanın zekâsı verdiği cevaptan çok sorduğu sorudan anlaşılır. Sizlerin derslere katılması, soru sorması hatta zaman zaman bizlerin size cevap veremeyip bunu araştırıp geri döneyim diyebileceğimiz kadar değerli sorular sormanızı bekliyorum sizden. Tüm insanlık tarihi biliyor ki hatalardan insanlık ders alıyor. 38 yıllık sinir bilimci olarak ben insan beyninin hatalardan öğrendiğini biliyorum. Ancak gelin görün ki tıpta pardon yoktur. Tıpta hatalardan öğrenmek mümkün değildir. Bu yüzden size düşen hocalarınızın bu değerli bilgi birikimini sadece derste değil ders dışında da rol model olarak kabul edip alabildiğinizi kadar bunu alabilmenizdir. Kendinizi okyanus kıyısına giden kişiler olarak görmelisiniz ve bu okyanustan bir damla da alabilirsiniz bir bardak da bir hat kurup ömür boyu o sudan da yararlanabilirsiniz. Benim sizlere tavsiyem bir hat kurun hocalarınızla ve hekimlik meslek hayatınız boyunca o sudan yararlanın. Sevgili öğrencilerimiz, bir şeye değinmeden geçmek istemiyorum. Gazi Yaşargil hocanın bir sözü vardır. Şöyle der; “Şu tabiatta her şeyin bir haysiyeti vardır. İnsanın, hayvanın hatta nesnelerin bile bir haysiyeti vardır ve olmalıdır.” Her mesleğin de tabii haysiyeti, erdemi vardır. Ancak hekimleri haysiyeti öyle bir şeydir ki Necip Fazıl’ın destan şiirinde söylediği gibi “Bir şey koptu içimden. Her şeyi tutan bir şey koptu.” İşte size sağlığını emanet eden, namusunu emanet eden insanların emanetine bir kez ihanet ederseniz sizin hekimlik mesleğinde ne kadar iyi olduğunuz anlamını kaybeder. Dolayısıyla hekimlik haysiyeti sizin meslek bilginizin üzerindedir.” ifadelerine yer verdi. Dekan Ağar, İngiliz şair Rudyard Kiplick’in bir şiirini okuyarak sözlerini tamamladı.
Tören, Tıp Fakültesi’nin etkin ve verimli bir şekilde görev yapmasına destek olan kurul ve komisyon üyelerine teşekkür belgelerinin takdim edilmesiyle devam etti.
Törende günün anlam ve önemine binaen bir konuşma gerçekleştiren Rektörümüz Prof. Dr. Yılmaz Can, “Hekimlik tarihin her döneminde saygın bir meslek olmuştur. Günümüzde de yine en saygın mesleklerden birisidir. Acılarımızı dindiren, yaralarımızı saran hekimlere saygı duymamamız mümkün değil. İnsanın dünyada neyi varsa feda etmekten imtina etmeyeceği tek konu sağlık konusudur. Sağlık söz konusu olduğunda insan her şeyini vermeye hazırdır. Bugün aynı zamanda 14 Mart Tıp Bayramı bu vesileyle tüm hekimlerimizin bayramını kutluyorum. Hekimlerimize ve ileride hekim olacak bütün adaylarımıza saygılarımı, şükranlarımı sunuyorum. Tıp Fakültemiz hem hekimlik eğitim veriyor hem de sağlık hizmeti veriyor. Bugün Sağlık Bakanlığı ile ortaklaşa işlettiğimiz hastanede yaklaşık 140 civarında hocamız sağlık hizmeti sunuyor. Bunu çok önemsiyoruz. Diş Hekimliği Fakültemizde de sağlık hizmeti sunulmaya başlandı. Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerimiz sundukları sağlık hizmetiyle halkımıza dokunan fakülteler ve bunun için çok kıymetliler. İnşaatı devam eden Tıp Fakültesi Morfoloji binası da inşallah tamamlanacak ve fakültemiz daha güçlü olarak hem eğitim çalışmalarını sürdürecek hem de Giresun halkına hizmet edecek.” diyerek sözlerini noktaladı.
Tören genç hekimlerin beyaz önlüklerini giymesi ve hatıra fotoğrafı çekimi ardından son buldu.
